esrakilickirklareli@gmail.com
Erbakan Hoca Genel Başkan! denilince, “Ha oğlu Fatih Erbakan sonunda Genel Başkan” dedim. Meğer Necmettin Erbakan’mış. Bunu öğrenince şok geçirdim.
Bildiğiniz gibi Erbakan emanetini geri aldı ve 84 yaşında 5. kez Genel Başkan oldu.
İlk düşündüğüm Numan Kurtulmuş’un emeklerinin zayi olduğuydu.
Sonra da ne yapmaya çalışıyor diye düşündüm.
Saadet Partisi adeta bir aile partisi haline geldi.
Necmettin Erbakan ise; adeta saçılamayan ulu çınar!
Kürsüye asansörle çıkan Erbakan’ın ağlamaklı sesini de duyunca, aklıma Ecevit geldi. Ecevit’i durmadan eleştirdik, Erbakan hocamız için ne diyeceğiz?
Ecevit, zamanında 2 yardımcısıyla diğer devlet adamlarıyla görüşmeye gidiyordu. Buradan da şu sonucu çıkartıyorum…
Başbakanlara ve Genel Başkanlara yaş sınırı çıkartılmalı.
“Bu alemde vefa yok, kime ok atmayı öğrettiysem sonra beni aldı nişan” dizeleriyle anlatılıyor Erbakan’ın durumu.
Peki ama, Erbakan Hoca (ya da benzer diğer liderlerin) hiç mi hatası yok?
Bir de sanki Erbakan hoca, Saadet Partisi’nin Genel Başkanı olmazsa İslam tehlikeye girecek!
Hayır, hayır! Ne İslam ne de Müslümanlık tehlikeye girmeyecek.
Hocam zekiymiş ona diyecek sözüm yok, fakat 84 yaş Genel Başkanlık yapmak için biraz geç değil mi?
“Vazife istenmez verilir” dedi ama, kabul edilebilir ki etkin vazife yapacak hâli yok…
Hocam illa partisi için bir şeyler yapmak istiyorsa oturduğu yerden öğüt verse ya.
Bu eminim daha faydalı olacaktır.
“İktidara yürüyeceğiz” dedi…
Kemiyet değil, keyfiyet önemli ama nasıl ya da kaç kişiyle?
Kim nasıl götürecek Saadet’i iktidara?
Tamam, Hoca’nın Saadet’teki sevilmesini, dağılmakta olan partisini toparlamak için partisinin başına geçtiğini anlıyoruz. Ama Erbakan eski Hoca değil, yaşlanmış, maraton koşamaz ya. Ah en azından yürüyebilseydi diyoruz, ama o da yok...
Eh herhalde bir bildiği vardır diyeceğiz, ama iktidara bu şekilde gelinmez. Erbakan bizden daha iyi biliyor bunu. Numan Kurtulmuş istifa ettikten sonra illerden gelen peşpeşe istifaları o da duymuştu çünkü…
Ne desek bilemiyorum.
“Hoş geldiniz” diyemiyorum Erbakan Hoca’ya…
Yenilen pehlivan güreşe doymaz da diyemeyiz.
İhtiras, koltuk sevdası da değil…
Görebildiğim… Parti, misyonu da kendisiyle birlikte sönüyor!
Son misyonu, yaşadıklarını, bilgi birikimini yazması olmalı bence.
Bugünkü durumda başka ne denilebilir ki?
O yoksa partinin lideri, yetişmiş, sevilmiş bir kadrosu da yok… Demokrasi desen hiç yok, tek aday, tek Başkan Demokrasi dedikleri bu mu?
Fazla söz etmiyorum… Son sözüm; Erbakan Hoca saadeti, seçim sonuçları Saadet’i gör(e)meyecek!