Bulgaristan ile yaşanan “Vize Krizi” azalmak şöyle dursun, daha da sıkıntılı bir duruma doğru geliyor!
Başkonsolosun:”Shengen Vizesi olanlar vizesiz girebiliyorlar. Yeşil Pasaport sahipleri de öyle” açıklamaları da, aslında bir nevi topu taça atmak gibi!
Her iş adamının Shengen Vizesi alması veya üst düzey bürokratlara verilen yeşil pasaporta sahip olması gerekmiyor!
Dernekler, Belediyeler, Belediyelerin Meclis Üyeleri ve mesela Gazeteciler var.
Mesela, benim Gazeteci olarak Shengen Vizesi ile hiç alakam yok!
Son Bulgaristan vizemi de, 6 aylık olarak almıştım.
Başbakanlık Sarı Basın Kartı sahibiyim.
Hangi AB Ülkesi’nin Konsolosluğu’na gitsem, anında vize alabilme hakkım var.
Sadece, öyle bir gereksinimim yok.
Ama, AB’nin şartlarını öne süren Bulgaristan’ın, şu günlerde 6 ay şöyle dursun, tek girişlik vize vermekte olduğu söyleniyor.
Bunun anlamı: “Arkadaş bizim memlekete gelmeyin işte! Niye zorla istenmediğiniz yere girmek için bunca zorlama yapıyorsunuz? Mesajı hala alamadınız mı?” dır?!
Eğer öyleyse, Bulgaristan’dan ülkemize gelen Milletvekili, Belediye Başkanı, STK Yöneticileri filanların: “Gelin, memleketimizde yatırım yapın. Siz yatırım yaparsanız, istihdam artarsa, o zaman üniversite mezunu gençlerimiz AB ülkelerinde tarla işçisi olmaktan kurtulurlar” şeklindeki sözleri mi samimiyetsiz?!
Bulgaristan’da iktidarda bulunan GERB Partisi Kırcaali Milletvekili Tseveta Karayançeva’yı misafir ettik. Tüm bunları kendisine anlattık. Burada aldığı notlarını, Sofya’da meclise ve ilgili bakanlara ileteceğini söyledi.
Umuyorum ki, söylenenlerde notlarda ve sadece akıllarda kalmasın!
İki komşu ülkeyiz.
Orada yaşayan Türk ve akraba topluluklarının nüfuslarının 1milyonu, Türkçe okuyup, yazan ve konuşanların nüfuslarının 2 milyonu bulduğu bir yer.
Ülke nüfusunun önemli bir oranı.
Kaldı ki, orada yaşan tek bir Türk olmasa bile, sınır komşumuz olan bir ülke.
Biz, konuya bu şekilde bakıyor ve bunu yansıtıyoruz.
Karşı taraftan da, aynı hassasiyeti ve bakış açılarını bekliyoruz.
Kendileri bilirler …