Sevgili dostlar; realist düşünce biçiminin önemli öğesi kararlılıktır. Toplumlarda; ön açıcı aydın kişiler;demokrasinin ve çağdaşlaşmanın derinleşmesinin olmazsa olmazlarıdır.İleri demokrasiler;toplumlarının içinde kararlı aydınlarının öncülükleriyle ve bedeller ödenerek kalıcı hale gelmişlerdir.
Gözden kaçmaması gereken çok önemli bir husus ta; kendini aydın sanan ve yarı aydın denilen kişilerdir. Özellikle geri kalmış demokrasilerde görülen ve kendini kanaat önderi niteliğine bürüyen, diplomalı cahiller; ne yazık ki toplumları istenmeyen yönlere doğru sürükleyebilmektedirler.Demokrasiye ve toplumun aydınlanmasına sekteye uğratan en önemli faktör diplomalı cahillerin ,yani yarı aydınların yanlış yönlendirmeleridir.
Çağdaş düşünceyi kendilerinin eskimiş ideolojileriyle anlatan ve aydınım diye geçinen bu güruh; dünyadaki önlenemeyen değişim sürecine hiç bir zaman direnemez. Kendini aydın sanan ve topluma yukarıdan bakan bu diplomalı cahiller; toplumun ilerleme arzusunu da örseleyemezler.
Değişim; her konuda, önlenemeyen bir süreç ise; toplumların ilerleme ruhu da, önünü açacak gerçek aydınlarını bulacak zekaya sahiptir. Bu yarı aydınlar koşan zamanın hızında da, kendi küçük dünyalarında yaşamaya, her zaman mahkum olmuşlardır.
Bedeller ödeyerek kazanılan haklar; kalıcı kazanım’lardır. Grevli sendika hakkı kolay kazanılmamıştır.Yıllar süren ağır bedellerin ödülü olan sendikalaşma kararlı mücadelenin kazanımıdır.Egemen güçler durup dururken hak vermezler. Hak'lar bedel ödenen örgütlü eylemliliğin kazanımlarıdır.
Hak arama eylemleri uzun ve çetin bir süreç gerektirir. Ama kararlı gerçek aydınların örgütlediği kararlı emekçiler de; yılmadan usanmadan verdiği hak arama mücadelelerini kazanmışlardır.Önemli olan inandığınız davada sürekli direnmenizdir.Zaten mücadelenin ödülünü alan, emekçiler; kazandığı hakları da örgütlü ve kararlı eylemleriyle elde etiklerini bilirler. Emekçilerin güçlerinin farkına vardıkları dayanışma kültürü yaygınlaştıkça, susan yığınların yerini, dinamik örgütlenmeler alacaktır. Hak arama mücadelesinin en önemli unsuru örgütlü dayanışma ve hak kazanılana kadar sürekli eylemliliktir. Meşru eylemler çağdaş toplumların anayasal hakkıdır.Dünyada da ileri demokrasilerin anayasalarının, verdiği hakları kullanarak, kazanılan hak arama mücadeleleri;geri kalmış toplumlara rehber olmalıdır diye düşünüyorum.Atalarımızın bize her karış’ı kan ile sulanmış vatan toprağını bırakırken verdiği mücadele yukarıda yazdıklarıma verilecek en kutsal örnektir.
Yurdumuzu düşmandan arındırmak için, büyük önder Atatürk'ün ve kahraman Türk milletinin vatan kurtulana kadar; kanıyla canıyla verdiği mücadelenin bıraktığı en büyük ödül; üzerinde yaşadığımız kutsal vatan topraklarıdır. Yüce Atatürk’ün önderliğinde, kahraman Türk Milleti’nin ; tarih yazan mücadeleleriyle, üzerinde yaşadığımız vatan topraklarında ,nefes aldığımızı hiç unutmayalım.Yaşasın Atatürk Cumhuriyeti, yaşasın kahraman Türk Milleti.
Gözden kaçmaması gereken çok önemli bir husus ta; kendini aydın sanan ve yarı aydın denilen kişilerdir. Özellikle geri kalmış demokrasilerde görülen ve kendini kanaat önderi niteliğine bürüyen, diplomalı cahiller; ne yazık ki toplumları istenmeyen yönlere doğru sürükleyebilmektedirler.Demokrasiye ve toplumun aydınlanmasına sekteye uğratan en önemli faktör diplomalı cahillerin ,yani yarı aydınların yanlış yönlendirmeleridir.
Çağdaş düşünceyi kendilerinin eskimiş ideolojileriyle anlatan ve aydınım diye geçinen bu güruh; dünyadaki önlenemeyen değişim sürecine hiç bir zaman direnemez. Kendini aydın sanan ve topluma yukarıdan bakan bu diplomalı cahiller; toplumun ilerleme arzusunu da örseleyemezler.
Değişim; her konuda, önlenemeyen bir süreç ise; toplumların ilerleme ruhu da, önünü açacak gerçek aydınlarını bulacak zekaya sahiptir. Bu yarı aydınlar koşan zamanın hızında da, kendi küçük dünyalarında yaşamaya, her zaman mahkum olmuşlardır.
Bedeller ödeyerek kazanılan haklar; kalıcı kazanım’lardır. Grevli sendika hakkı kolay kazanılmamıştır.Yıllar süren ağır bedellerin ödülü olan sendikalaşma kararlı mücadelenin kazanımıdır.Egemen güçler durup dururken hak vermezler. Hak'lar bedel ödenen örgütlü eylemliliğin kazanımlarıdır.
Hak arama eylemleri uzun ve çetin bir süreç gerektirir. Ama kararlı gerçek aydınların örgütlediği kararlı emekçiler de; yılmadan usanmadan verdiği hak arama mücadelelerini kazanmışlardır.Önemli olan inandığınız davada sürekli direnmenizdir.Zaten mücadelenin ödülünü alan, emekçiler; kazandığı hakları da örgütlü ve kararlı eylemleriyle elde etiklerini bilirler. Emekçilerin güçlerinin farkına vardıkları dayanışma kültürü yaygınlaştıkça, susan yığınların yerini, dinamik örgütlenmeler alacaktır. Hak arama mücadelesinin en önemli unsuru örgütlü dayanışma ve hak kazanılana kadar sürekli eylemliliktir. Meşru eylemler çağdaş toplumların anayasal hakkıdır.Dünyada da ileri demokrasilerin anayasalarının, verdiği hakları kullanarak, kazanılan hak arama mücadeleleri;geri kalmış toplumlara rehber olmalıdır diye düşünüyorum.Atalarımızın bize her karış’ı kan ile sulanmış vatan toprağını bırakırken verdiği mücadele yukarıda yazdıklarıma verilecek en kutsal örnektir.
Yurdumuzu düşmandan arındırmak için, büyük önder Atatürk'ün ve kahraman Türk milletinin vatan kurtulana kadar; kanıyla canıyla verdiği mücadelenin bıraktığı en büyük ödül; üzerinde yaşadığımız kutsal vatan topraklarıdır. Yüce Atatürk’ün önderliğinde, kahraman Türk Milleti’nin ; tarih yazan mücadeleleriyle, üzerinde yaşadığımız vatan topraklarında ,nefes aldığımızı hiç unutmayalım.Yaşasın Atatürk Cumhuriyeti, yaşasın kahraman Türk Milleti.