15-22 Nisan tarihleri arasında Turizm Haftası olarak kutlanıyor. Bu kapsamda ilimizde de 2 saate yakın bir program ile Turizm Haftası kutlandı. Açılış konuşmaları yapıldı, günün anlam ve önemini belirten konuşmalar yapıldı. Şiirler okundu, gösteriler yapıldı. Ancak Kırklareli’nde turizmin geliştirilmesi, özellikle dış ülkelerden gelecek olan turistleri Kırklareli’ne kanalize edebilmek için yapılması gerekenler hakkında fikir veren olmadı.
İnsanların türlü amaçlarla yaptıkları gezilere turizm denir. Turizm; başka yerleri görmek, tanımak, eğlenmek, dinlenmek ve alıveriş etmek için yapılan gezilerdir. Bu gezilere katılanlara turist denir.
Turizm; iç ve dış turizm olarak ikiye ayrılır. İnsanlar ülke içinde dinlenmek, eğlenmek, alışveriş etmek, gezip görmek için, sürekli yaşadık¬ları kentin dışına çıkarlar. Başka yerlere giderler. Buna iç turizm denir. Dış turizm ise ülkeler arasında yapılan gezilerdir. Yabancı turist, ülkemize hangi amaçla gelirse gelsin para harcayacak¬tır. Turistin harcadığı paraya döviz denir. Döviz, yabancı ülke parasıdır.
Ülkemizde üretilmeyen ilaç, makine; gereksinme duyduğumuz petrol ve benzeri mallar yabancı ülkelerden alınır. Bunların satın alınabilmesi için dövize gereksinmemiz vardır. Dövizi ürünlerimizin ve ürettiğimiz malların dış ülkelere satışından ya da turizmden sağlarız. Görülüyor ki ülkemizin kalkınmasında turizmin çok önemli bir yeri vardır.
Kırklareli’nde de bundan yaklaşık 2 sene evvel Turizmi geliştirmek için bir takım komisyonların oluşturulması için toplantılar yapılmıştı. Hatta bu komisyonlara sivil toplum örgütlerinin temsilcileri de seçilerek hep birlikte Kırklareli’nde bacasız fabrika olarak gösterilen Turizmin geliştirilmesi için ortak çalışmalar yapılması planlanmıştı. Ancak ne olduysa oldu bu komisyonlardan bir daha ses çıkmadı.
Türkiye’nin Avrupa’ya açılan kapısı olarak, bir Avrupa Şehri olarak övündüğümüz Kırklareli’miz her nedense bir türlü Turizm Pastası’ndan kendine düşen payı bir türlü alamıyor ya da aldırılmıyor. Kırklareli’mizin etrafından geçen çevre yolu aracılığıyla Dereköy Sınır Kapısı’ndan günde onlarca giren Turist Araçları direkt olarak transit bir şekilde geçip gidiyor. Bunlardan ancak bir-kaç tanesi onlarda devamlı aynı araçlar merkez ilçeye uğrayıp birkaç parça eşya ile yiyecek maddesi alıyorlar.
Bu turistleri ilimizde günlerce tutup, gezdirebileceğimiz tarihi mekanlarımız mevcut olmasına rağmen bir türlü bunu sağlayamıyoruz. Ya da bunları sağlamak istemiyoruz. Merkez ilçemizde sayısız tarihi eserin bulunduğu bir de Müzemiz bulunuyor. Ancak bunu bile burada oturanlar bilmiyor. Kaldı ki etrafımız tarihi ve doğa güzellikleri ile çevrili, halkımızın çoğunun bunlardan dahi haberi olmuyor.
Kırklareli’nde Kültür ve Turizm faaliyetleri sadece resmi evraklar üzerinde yapılıyor. Sabah 08.30 akşam 17.30 saatleri arasında kamu hizmeti şeklinde bu faaliyetler yürütülüyor. Bunun haricinde Turizm adına bir şeylerin yapıldığı görülmüyor, yada yapılıyorsa da kamuoyu ile paylaşılmıyor.
Kırklareli halkı yetkililere soruyor “Turizm Pastası’ndan Kırklareli olarak ne zaman payımızı alacağız?”
İnsanların türlü amaçlarla yaptıkları gezilere turizm denir. Turizm; başka yerleri görmek, tanımak, eğlenmek, dinlenmek ve alıveriş etmek için yapılan gezilerdir. Bu gezilere katılanlara turist denir.
Turizm; iç ve dış turizm olarak ikiye ayrılır. İnsanlar ülke içinde dinlenmek, eğlenmek, alışveriş etmek, gezip görmek için, sürekli yaşadık¬ları kentin dışına çıkarlar. Başka yerlere giderler. Buna iç turizm denir. Dış turizm ise ülkeler arasında yapılan gezilerdir. Yabancı turist, ülkemize hangi amaçla gelirse gelsin para harcayacak¬tır. Turistin harcadığı paraya döviz denir. Döviz, yabancı ülke parasıdır.
Ülkemizde üretilmeyen ilaç, makine; gereksinme duyduğumuz petrol ve benzeri mallar yabancı ülkelerden alınır. Bunların satın alınabilmesi için dövize gereksinmemiz vardır. Dövizi ürünlerimizin ve ürettiğimiz malların dış ülkelere satışından ya da turizmden sağlarız. Görülüyor ki ülkemizin kalkınmasında turizmin çok önemli bir yeri vardır.
Kırklareli’nde de bundan yaklaşık 2 sene evvel Turizmi geliştirmek için bir takım komisyonların oluşturulması için toplantılar yapılmıştı. Hatta bu komisyonlara sivil toplum örgütlerinin temsilcileri de seçilerek hep birlikte Kırklareli’nde bacasız fabrika olarak gösterilen Turizmin geliştirilmesi için ortak çalışmalar yapılması planlanmıştı. Ancak ne olduysa oldu bu komisyonlardan bir daha ses çıkmadı.
Türkiye’nin Avrupa’ya açılan kapısı olarak, bir Avrupa Şehri olarak övündüğümüz Kırklareli’miz her nedense bir türlü Turizm Pastası’ndan kendine düşen payı bir türlü alamıyor ya da aldırılmıyor. Kırklareli’mizin etrafından geçen çevre yolu aracılığıyla Dereköy Sınır Kapısı’ndan günde onlarca giren Turist Araçları direkt olarak transit bir şekilde geçip gidiyor. Bunlardan ancak bir-kaç tanesi onlarda devamlı aynı araçlar merkez ilçeye uğrayıp birkaç parça eşya ile yiyecek maddesi alıyorlar.
Bu turistleri ilimizde günlerce tutup, gezdirebileceğimiz tarihi mekanlarımız mevcut olmasına rağmen bir türlü bunu sağlayamıyoruz. Ya da bunları sağlamak istemiyoruz. Merkez ilçemizde sayısız tarihi eserin bulunduğu bir de Müzemiz bulunuyor. Ancak bunu bile burada oturanlar bilmiyor. Kaldı ki etrafımız tarihi ve doğa güzellikleri ile çevrili, halkımızın çoğunun bunlardan dahi haberi olmuyor.
Kırklareli’nde Kültür ve Turizm faaliyetleri sadece resmi evraklar üzerinde yapılıyor. Sabah 08.30 akşam 17.30 saatleri arasında kamu hizmeti şeklinde bu faaliyetler yürütülüyor. Bunun haricinde Turizm adına bir şeylerin yapıldığı görülmüyor, yada yapılıyorsa da kamuoyu ile paylaşılmıyor.
Kırklareli halkı yetkililere soruyor “Turizm Pastası’ndan Kırklareli olarak ne zaman payımızı alacağız?”