HABER MERKEZİ
“Hayvancılık alanında süt, et, yem fiyatları arasındaki parite korunacaktır. Bu paritenin üretici, tüketici ve sanayiciye yansımalarının olumlu olacağı bir piyasa düzeni kurulacaktır. 1980’lerden bu yana gelen süreç içinde girdi maliyetleri artarken, süt fiyatlarının bu artışı izleyememesi, 2007-2008 yıllarında 35 kuruşa kadar düşmesi ve Süt Endüstrisi Kurumu’nun özelleştirilmesinden sonra bu alandaki tekelleşme eğilimi sonucunda süt hayvanları kesime gönderilmiştir. Et ve süt sektörlerinde büyük tedarik zincirlerinin piyasaya egemen olmasıyla üreticinin eline geçen fiyat düşük, tüketiciye yansıyan fiyat ise yüksek olmuştur. Bu politikalar sonucunda hayvan sayısında büyük azalma ortaya çıkmıştır.
Ülkemiz hayvancılığının tekrar canlandırılması kaçınılmazdır. Hayvancılıkta küçük işletme yapısından kooperatifleşme ile orta-büyük ölçeğe ulaşılacak, uzmanlaşmış işletmeler oluşturulacaktır. Ürünlerin değerlendirilmesinde ve işlenmesinde kooperatif ve birlikler piyasada görev alacak ve kalite, fiyat, üretim-tüketim dengesini sağlayacaklardır. Yerli hayvan ırklarının kültür melezlemesi yoluyla yapılacak ıslah çalışmalarına özel önem verilecektir. Sözleşmeli hayvancılık yapacak et ve süt kombinaları teşvik edilecektir.
Organize Hayvancılık Alanları mevzuatı çıkarılarak sadece ülkemiz pazarını değil, uluslararası pazarları da hedefleyen büyük ölçekli faaliyetler desteklenecektir. Hayvansal ürün üretim hızı en az nüfus artış hızı düzeyinde gerçekleştirilecektir. Nüfusun hayvansal ürün tüketimi, güvenilir yerli kaynaklarla sağlanacak, ithalat sınırlandırılacaktır. Hayvancılık işletmelerine açılan kredi ve desteklemelerden geniş ölçüde temel geçim kaynağı ve uğraş alanı hayvancılık olan üretim birimlerinin yararlanması sağlanacaktır. Böylelikle, kredi gibi kıt kaynakların gerçek kullanıcılara verilmesi teşvik edilecektir.
Meraların ıslahı, bakımı ve geliştirilmesiyle hayvancılığın temel girdisi olan yem giderinde azalmalar gerçekleşecek, üretim maliyeti düşürülecek, süt/et fiyatlarının normal düzeyde oluşturulmasıyla çiftçi gelirinde artışlar yaşanacaktır. Bu yolla hayvancılıktan kaçışa son verilecektir.
Sektörün bugünkü sorunları yanlış özelleştirmelerden kaynaklanmaktadır. Bu nedenle EBK, SEK, YEMSAN benzeri kuruluşlar yeniden güçlü bir biçimde organize edilecektir. Bölgesel/yöresel hayvancılık ürünlerinin üretimi teşvik edilecektir. Hayvancılıkta üretilen tüm ürünlerin (et, süt, kan, kemik, deri, yün, yapağı vb.) değerlendirileceği sistemlerin kurulması desteklenecektir. Hayvancılığa ana materyal sağlamada Devlet Üretme Çiftlikleri etkin olarak görevlendirilecektir. Bu kurumlarda devlet üretici el ele yeni nesiller ıslah edeceklerdir. Hayvan sağlığını tehdit eden tüm unsurlarla etkin mücadele sağlanacak, hayvan bakım ve besleme koşulları sağlıklı ortamlarda gerçekleştirilecektir. Toplumun hayvancılık ürünlerine yönelik talebini artırıcı önlemler alınacaktır. Kimi bölgelerde yapılan göçer hayvancılığı düzenleyici, göçerlerin yaşam koşullarını iyileştirici ve bu kültürün yok olmamasını destekleyen önlemler alınacaktır. Hayvansal girdilerde (aşı, ilaç vb.) dışa bağımlılığı azaltıcı tedbirler alınacaktır. Süt, et ve hayvan yeminde KDV oranı %1’e indirilecektir.” (s)