HABER MERKEZİ
Kırklareli Demokratik Kadın Platformu “8 Mart Dünya Kadınlar Günü” dolayısıyla 08 Mart 2013 Cuma günü saat 13.00’te Kırklareli Cumhuriyet Meydanı’nda basın açıklaması yaptı.
Kapitalizme, erkek egemenliğine, güvensizliğe, muhafazakârlaşmaya ve savaşa karşı mücadelelilerinin süreceğini belirten Kadın Platformu şu açıklamalarda bulundu;
“8 Mart 1857 tarihinde ABD'nin New-York Kenti’nde 40 bin dokuma işçisinin daha iyi çalışma koşulları ve eşit işe eşit ücret istemiyle bir tekstil fabrikasında başlattığı mücadelenin ve bu mücadele sonucunda polisin işçilere saldırarak çoğu kadın 129 işçinin hayatını kaybetmesinin anısına, dünyanın her yerinde ve ülkemizde daha iyi bir dünya özlemi taşıyan kadınların hak arama mücadelesinin günüdür. Ve bugün New York'lu dokuma işçisi kadınların 1857'de yaktığı direniş meşalesi, eşitlik, özgürlük, adalet ve barış arayan kadınların elinde yanmaya devam ediyor. Bugün dünyanın dört bir yanında ve Türkiye'de kadınlar ulusal, sınıfsal ve cinsel sömürüye ve şiddete karşı örgütleniyorlar, mücadele ediyorlar. Biz de, savunduğumuz değerlerden aldığımız güç ve kararlılıkla 8 Mart'ta alanlarda, meydanlarda, sokaklardayız.
Bizler, kadın ve erkeği eşit görmediğini açıklayan; kadının kimliğini reddeden, iktidarını her gün yeniden üretmek için kurguladığı aile içine hapseden, "fedakâr anne, iffetli eş ve sigortasız işçi" haline getiren; kürtaj yasağı, çocuk doğurma baskısı altında bırakan; ırkçı, gerici, piyasacı politikalarla eğitim ve sağlık başta olmak üzere temel haklarına ulaşmasını engelleyen AKP politikalarına karşı sözümüzü söylemek için bir araya geliyoruz. Ve diyoruz ki: 'Her Gün 8 Mart, Her Yer Mücadele Alanı!" Şiarıyla mücadele etmeye inatla devam edeceğiz. Mücadelemiz; Cinsiyete dayalı rol ayrımı ortadan kaldırılana, bakım yükümlülüklerinin dengeli bir biçimde paylaşılması için gereken her türlü düzenleme hayata geçirilene, Tüm çalışanlar, iş güvencesine, eşit ve adil ücrete ve sosyal güvenlik hakkına kavuşana, Kadın istihdamında tek seçenekmiş gibi görünen esnek-güvencesiz-kayıt dışı ve taşeron çalıştırmaya son verilene, Kamuda sözleşmeli, kısmi zamanlı geçici ve ücretli gibi uygulamalar son bulana, En temel haklarımızın, sağlık ve eğitimin ticarileştirilmesine son verilene, Cinsiyete dayalı rol ayrımı ortadan kaldırılana, çocuk, yaşlı, hasta bakım yükümlülüklerinin dengeli bir biçimde paylaşılması için gereken her türlü düzenleme hayata geçirilene, Kapatılmış kreşler tekrar açılana, ILO'nun "Aile Sorumlulukları Olan Kadın ve Erkek İşçilere Fırsat ve Davranış Eşitliği Sağlanması"na İlişkin 156 sayılı sözleşmesi ülkemiz tarafından onaylanana; Kadını eğitimden, yaşamdan koparan, çocuk gelinleri meşrulaştıran, çağdışı gerici yaklaşımın son örneği 4+4+4 eğitim düzeni kaldırılana, Eşitlik, özgürlük ve barış talebi ile mücadele yürüten kadınlara yönelik gözaltı ve tutuklamalar son bulana, İşyerinde cinsel tacize karşı koruyucu tedbirler almana, Grevli toplu sözleşmeli sendika hakkı önündeki engeller kaldırılana kadar devam edecektir.
Emeğimiz, bedenimiz kimliğimiz bizimdir. Yaşasın 8 Mart, Yaşasın Kadın Dayanışması” (Faruk Ceylan)